İNSAN KİMDİR? YÂ-SÎN SÛRESİ CEVAP VERİYOR?

 

İnsan olarak doğulmaz, İnsan olunur.

 

Kişinin bedeni bir mektuptur, içinde kâinata ait sisteminin bilgilerini taşır.

O bedende beşeri alemin ve Ûlvî alemin sırlarını taşır.

Kim ki bedenini okur, özünü anlar, o insan makamına ulaşır.

 

Yâ-Sîn Sûresi 1-2

 

1- Ey kendindeki özü anlayan!

2- Tüm kâinat kitabına hâkim olanı anlayan.

 

Kim ki kendi özünü anlarsa, tüm varlıktaki özü de anlar.

Tüm varlığa hâkim olan Zâtı-da anlar.

Kendi özünü anlayan, İnsan makamına ulaşır.

İnsan olan, varlığın toprak cihetine değil, öz cihetine bakar.

Tüm varlığın geldiği özü bilir..

 

İnsan kelimesinin kökeninin nereden geldiği hakkında bir çok bilgi vardır.

Arapça dense de bir çok dilde rastlanır.

Arapçada; Ans, İns

İbranicede; Enūş

Türkçede; İnsan.

Dede Korkut-da: Oğlanum, sen insansın, hayvanıla musahip olmagıl, yazısı vardır.

 

Kendi özünü anlayan kişilere, İnsan dendi.

 

İnsan; İn, İns, Üns, İnsan kelimelerinin gelişiminden doğdu.

Yani: Cin…İn….İns….İnsan

Kim ki kendini bilmez iken bilir oldu,

Kendi özünü bilen oldu

Cümle varlıktaki özü bildi

Cümle varlığın birbiriyle yakınlığını anladı

İşte o insan makamına geldi, İnsan oldu.

 

İns, üns, ünsiyet, aynı kökten gelen kelimelerdir

Yakınlık demektir.

İnsan olan cümle varlığın birbiriyle bağını anlar, yani yakınlığını anlar.

 

Bir bebek beşer olarak doğar.

İçinde insanlık tohumunu taşır.

Gün gelir geliştiğinde, kâinat kitabını okur, tüm kâinata hakim olanı anlar ve her varlığın özünün tek öz olduğunu anlar, işte o İnsan olur.

İnsan olan tüm varlığın birbiriyle olan yakınlığını gayet iyi anlamıştır.

Tüm varlığın birbiriyle kardeş olduğunu iyi anlamıştır.

Eğer kişi kendi ailesinden gelen inanç sisteminde kalır,varlık kitabını okuyamazsa o insan makamına ulaşamadan ölüp gider.

Çünkü insan bir özdür ve öz de ölümlü değildir.

İşte insan ölümsüzdür.

Ölüm denilen şey, kendini bilmezlikle ilgilidir.

Kendini bilmeyen, İnsan makamına gelemeyen ölüm denilen şeyi de bilemez. Ve ölüp gideceğini düşünür.

 

İnsan makamına gelen içindeki özün Allah’a ait olduğunu bilir, bir damla misali deryadan gelip deryaya gideceğini bilir.

Bakara Sûresi 156…innâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn.

Meâli: Allah bizimledir ve biz aslımız olan O’na döneceğiz.

Onun için Yunus emre; İnsan ölmez, tenler ölür, der.

 

Çocuk hangi kültürde doğduysa, o kültürün inanç, örf, adet, ibadet sistemine göre yetişir.

Çocuk Musevi bir kültürde yetişmişse, Musevilerin inançlarına ve ibadetlerine göre yetişir ve hayatı ona göre şekillenir

Çocuk Hiristiyan bir kültürde yetişmişse o da kendi inanç ve ibadetlerine göre davranır.

Aynı şekilde Müslüman bir toplulukta yetişen çocuk içinde aynı şey geçerlidir.

Ayrıca her topluluğun kendi içindeki cemaatlere göre de bu böyledir.

Sunni bir ailede yetişen çocuk o topluluğa göre davranır.

Alevi ya da bektaşi bir ailede yetişen bir çocukta o topluluğun inanç ve ibadetlerine göre yetişir.

 

Sunni bir aileden yetişen çocuğun içinde namaz kılma, camiye gitme gibi istekler vardır. Bu istekler ona aile kültüründen gelmiştir.

Başka bir toplulukta yetişen bir çocuğun içinde de kendi toplumundan gelen farklı ibadet istekleri vardır.

Mesela bir Kızılderinin içinde namaz kılma isteği yoktur, ama onun içinde de”Büyük Ruh’a” yakın olma isteği vardır ve o da ibadetini atalarından öğrendiği şekliyle devam ettirir.

 

Her toplum kendi kültürüne göre farklı ibadetler içindedir.

Her toplumda doğan çocuk o toplumun inanç ve ibadetlerine göre yetişir ve onu doğru bilir.

 

Onun için Kur’ân-da; atalarınızın yolu üzeresiniz, anne babalarınızı hangi yolda bulmuşsanız siz de o yol üzere olursunuz,ayetleri vardır.

İşte onun için “Oku”ayeti tüm insanlığa gelmiştir.

Okunacak olan varlık kitabıdır ve kişinin beden kitabıdır.

Kim kendini okursa, o muhakkak ki kendinde olan ve varlıkta olan işleyişi anlayacaktır.

O işleyişi anlamakla kendi özünü ve varlığın özünü anlayacaktır.

 

İşte İnsan; kendi özünü anlayandır.

Tüm varlığın özünü anlayandır.

Tüm varlığı tutan Zat-ı Mutlak olan Allah hakikatini anlayandır.

Bunu anlayan da makamların en güzeli olan “İnsan”makamına ulaşandır.

 

Özünü anlayan İnsan olur

İnsan olan İslam olur.

İslam olan, çevresine huzur sunar, sevgi sunar.

Hep dayanışma,yardım içindedir.

Hangi varlığa bakarsa baksın o varlıkla kardeş olduğunu bilir.

Her varlığın ardında olan Özün Hakk olduğunu bilir.

Hiç bir zaman hiç bir varlığa kıl kadar zarar veremez.

Hiç bir zaman kıl kadar hakk yemez ve asla Dünyanın şanına, şöhretine, para, mal-mülküne esir olmaz.

Hiç bir zaman Allah’ı unutmaz, hep içinde o sevgiyle yaşar.

 

İnsan olan huzurludur, mutludur.

Neden Dünyaya geldiğini bilir ve ona göre yaşar.

 

Bedeninin sahibini bilir ve hep sabır içinde, şükür içinde, tevazu içinde yaşamaya gayret eder..

 

Ne diyelim İnşAllah insan makamına gelir öyle yaşarız…