TAKVA NEDİR

Bil ki Allah hakikatine takva ile varılır.
Bil ki hakikatlerin yolu takva ile açılır.

Bil ki takva seni sana bildirir.
Nice lütuflar, nice sırlar muttaki olanlara sunulur.

Gel, takva nedir çok iyi anlayalım.

Bil ki varoluşu ve var edeni idrak etmek için, takva sahibi olmak gerekir.

Her varlık bir yoldur, Hakk’a götürür.
Bil ki bu yolda olmak için takva sahibi olmak gerekir.

Her varlık bir kitaptır, içinde aradığın hakikatler vardır.
Bil ki o kitabın sayfalarını aralamak için, takva sahibi olmak gerekir.

Allah sırrına ermek için, takva ehli olmak gerekir.

Peki nedir takva:
Takva Allah korkusu mudur?

Takva sana öğretildiği gibi, Allah’tan korkmak değildir.

Korku kelimesi” havf” dır.

ve Kur’ân’da havf kelimesiyle kullanılan Allah’tan korkun diye bir ayet yoktur.

Tam tersi havf kelimesi şeytan kelimesi ile yan yana kullanılmıştır.
“şeytânu yuhavvifu” Meâli: “korkutan şeytandır” Âl-i İmrân Sûresî 175

Korkuyu veren şeytandır.
Şeytani hallerde olan korkutur.

Âl-i İmrân Sûresî 175- “İnnemâ zâlikumuş şeytânu yuhavvifu evliyâe hu fe lâ tehâfûhum ve hâfûni in kuntum muminîn”

Tevhîd-i Kur’ân Meâli: “Şeytani hallerde olanlar ancak kendi dostlarını korkuturlar. Artık o hallerde olanların korkutmalarına kanmayın ve eğer inanlardan iseniz Beni anlamamaktan korkun.”

Takva sahiplerine “lâ havfun” korku yoktur. Zuhruf Sûresi 67-68

Evet, takva Allah’tan korkmak değildir.

Takva; fenalardan sakınmaktır, kötülüklerden sakınmaktır, benlikten gururdan sakınmaktır, Allah’a ortak koşmamaktır, zerre kadar zarar vermekten sakınmaktır.

Takva kelimesi, kötü şeyden sakınmak mânâsına gelen ittikâ kelimesinden alınmıştır.

İttikâ kelimesinin kökeni “vikaye- و-ق-ى” kökünden gelir diye bilinir.
Vikaye; zarar verecek olan her şeyden sakınmak, korunmak demektir.

Takvaya uyana “muttaki” denir.

“Takva-ittika-muttaki” aynı kökten gelen kelimelerdir.

Kur’ân, cennete yani ilâhî huzura ancak ve ancak takva sahiplerinin ulaşacağını belirtmiştir.

Ali İmrân sûresi 133: “ve cennet ard hâ el semâvât ve el ardu uiddet lil muttekîn”
Meâli: “Fenalardan sakınan, Allah’a ortak koşmayanlar için gökte ve yerde, huzur veren sonsuz hakikatler vardır.”

Her varlık bir kitaptır.
Bu kitabın içinde yaratılış hakikatleri vardır.

Her varlık, Allah’ın “Hûdâ” esmasının, yani yol gösterinin gösterdiği yoldur.
Bil ki bu yol seni hakikatlere götürür.
Yeter ki sen, takva üzere ol, yani fenalardan sakın, Allah’a ortak koşma.

İşte Takva: Fenalardan sakınmak, Allah’a ortak koşmamaktır.

Bakara Sûresi 2: “Zâlikel kitâbu lâ reybe fîhi huden lil muttekîn”

Meâli: ” “İşte bu kâinat bir kitaptır. Onun içindeki hakikatlerde şüphe yoktur. Fenalardan sakınıp hakikatleri arayanlar için hakikatlere yol göstericidir.”

Takva sahiplerine, nice mağfiretler vardır, nice yüce hakikatlerin karşılığı vardır.

Hucurat Sûresi 3:….”li el takvâ lehum mağfiret ve ecrun azîm”
Meâli: Takva sahipleri için, mağfiret ve yüce karşılıklar vardır.”

Yeter ki biz, gönlümüzü ve aklımızı temizleyelim.

Anlıyoruz ki Takva:

Aklımızdaki bâtıl bilgilerden sakınmak, temizlenmektir.
Kötülük içeren hislerden, düşüncelerden sakınmaktır.

Tüm fena hallerden sakınmaktır.

Fitnelikten, fesatlıktan, gıybetten, gururdan, kibirden sakınmaktır.
Birileri hakkında dedikodu yapıp çekiştirmekten sakınmaktır.

Zarar vermekten, yakıp yıkmaktan sakınmaktır.
Kötü düşünmekten, kötü söylemekten sakınmaktır.
Yalan söylemekten, iftira atmaktan sakınmaktır.

İnsanların eksiğini aramaktan, alay etmekten, kötülemekten sakınmaktır.

İnsanları inançlarına göre ayırmaktan, örtülü örtüsüz demekten, namazlı namazsız diye ayırmaktan sakınmaktır.

Birilerini küçük görmekten, kendini büyük görmekten, yaratılan bir varlığa kerih bakmaktan sakınmaktır.

İnsanların mallarına, ırzlarına göz dikmekten sakınmaktır.
Çalmaktan, çırpmaktan, kendine ait olmayanı gasp etmekten, kul hakkına girmekten sakınmaktır.

Emanete ihanet etmekten sakınmaktır.

Kısacası her türlü zarar içinde olma hallerinden sakınmaktır.

Dünya perestlikten, eşya perestlikten, makam, şan, şöhret perestlikten sakınmaktır.

Allah’ın ûlviyetinin yanında ben de varım demekten sakınmaktır.
Kendine varlık isnat etmekten sakınmaktır.
Allah’a ortak koşmaktan sakınmaktır.

İşte takva, bütün günahlardan uzak durmaktır, sakınmaktır.

Takva ehli olana yâni zulüm açığa çıkaracak olan her bilgi, düşünce, eylemden uzak duranlara, hakikatler açılır.

Gönlü, aklı temiz olanlara, yâni takva sahiplerine nice lütuflar sunulur.
Onlar varlığın var oluş sırlarına kavuşurlar.

A’râf Sûresi 96:…. “ve ittekav le fetahnâ aleyhim berekâtin min el semâi ve el ardı”….
“Takva ehli, yerlerin ve göklerin hakikatlerinden feyiz alırlar, her şeyin ortaya çıkışının Bize ait olduğunu anlarlar.”….

Evet, Takva: Mûsâ’nın nalınları çıkarması, değneğini bırakması sırrıdır.

Takva, gönlünü ve aklını temizleyenlerin ulaştığı bir makamdır.
Bu makama ulaşmadan sırlar kapısı açılmaz.

Allah hakikatine, ancak ve ancak muttaki olanlar erebilir.